Hazar Denizi’nin göl mü deniz mi olduğu uzun yıllardır tartışılan bir konudur. Her iki kategoriye de uyan bazı özelliklere sahip olduğu için kesin bir sınıflandırma yapmak zordur.
Hazar Denizi’nin göl olarak kabul edilebilecek bazı özellikleri:
Denizlere bağlantısı yok: Hazar Denizi, okyanuslara veya diğer denizlere bağlantılı değildir. Bu nedenle bir iç su kütlesi olarak kabul edilir.
Tuzluluk oranı: Hazar Denizi’nin tuzluluk oranı okyanuslardan daha düşüktür. Bu da onu bir göl ile deniz arasında bir tuzluluk seviyesine getirir.
Deniz tabanının jeolojisi: Hazar Denizi’nin deniz tabanının jeolojisi okyanuslardan farklıdır.
Hazar Denizi’nin deniz olarak kabul edilebilecek bazı özellikleri:
Büyüklük: Hazar Denizi, dünyanın en büyük iç su kütlesidir ve birçok denizden daha büyüktür.
Dalgalar: Hazar Denizi’nde okyanuslarda olduğu gibi büyük dalgalar oluşabilir.
Deniz canlıları: Hazar Denizi’nde okyanuslarda bulunan birçok deniz canlısı türü de bulunur.
Hazar Denizi’nin statüsüyle ilgili 2018 yılında Hazar Denizi kıyısındaki beş ülke arasında bir anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmada Hazar Denizi’nin “kapalı deniz” olarak kabul edildiği belirtilmiştir. “Kapalı deniz” terimi, deniz hukukunda özel bir statüye sahiptir ve bu statüye sahip denizlerin deniz yatağı ve su kaynaklarının paylaşımıyla ilgili özel kurallar uygulanır.
Hazar Denizi’nin göl mü deniz mi olduğu sorusunun net bir cevabı yoktur. Bu, hangi kriterlere göre değerlendirmeye bağlıdır. Bilimsel olarak da bu konuda tam bir uzlaşma sağlanabilmiş değildir.