En sonunda bütün gücümü toplayıp bu yazıyı yazmaya başlayabildim çok şükür. Neredeyse bir yıla yakın siteye yeni içerik eklememek bir yana sitenin anasayfasını dahi açmaya üşeniyordum açıkçası. Bu konu üzerine aylardır kafa yormama rağmen henüz yazı yazma fırsatı bulabildim. Aslında anlatacaklarım Youtube videolarının izlenme sayısının nasıl arttırılacağı yada gerekli ekipmanlar hakkında değildi ama öncesinde biraz ballandırmak istedim. Yazının sonundaki paragraflarda biraz moralinizi bozacağım için şimdiden kusura bakmayın. Evet şimdi nasıl ünlü ve çok para kazanan bir youtuber olacağınızı anlatalım.
Gerekli ekipmanlar nelerdir ?
Elbette kaliteli ses ve görüntü kaydedici cihazlar izleyicilerin rahatsız olmaması için önemli bir kriter. Bulanık bir kamera kaydını yada hışırtılı bir ses kaydını kimse dinlemek istemez. İzleyicinin duymak istediği, sizin net kaydedilmiş olan sesiniz. Görüntü ve ses kalitesi deyince de kaydedici cihazlar 5 TL’den başlar 100 bin TL’ye kadar da çıkar. Sizin ihtiyacınız olan 1080 piksel yada 720 piksel bir kamera ve bağırmadan rahatça konuştuğunuz halde sesinizi güzel bir şekilde kaydedebilecek bir mikrofon. Kamera için çok fazla para harcamasanız bile mikrofon için birazcık paraya kıymanız gerekiyor. En azından bi 100 TL’yi gözden çıkarmanız gerek.
Aslında asıl ihtiyacınız olan bunlar da değil. Birazcık karizmatik bir yüz yada güzel bir ses tonuna olan ihtiyacınız ekipmandan daha fazla. Karizmatik değilseniz bile ses tonunuz sizi ünlü yapmaya yeter. Ama sesiniz kötü ve yüzünüz de o kadar iyi değil ise geriye kalan tek şey anlatım beceriniz. Espiri yapmayı yada insanlara bir şeyler anlatmayı çok iyi becerebiliyorsanız sesinizin de görüntünüzün de hiç bir gereği kalmaz. Son zamanlarda keşfettiğim bazı kanallar var ki adamlar anlatmaya başladıktan itibaren nereye odaklanırsam odaklanayım adamların sesini duyduğum anda her şeyi bir kenara bırakır ve kendilerini dinlemeye başlarım.
Bakınız; Barış Özcan
Barış abimiz elbette ki çirkin değil ve sesi de kötü sayılmaz ama konuşmaya başlayınca bütün odağı kendi üzerine çekmeyi rahatlıkla başarabiliyor. Bunu başarabilmesi bir yana cevabını bilmediğim soruları benim yerime günlerce araştırıp, düzenleyip bir video haline getiriyor ve bizlere anlatıyor. Kendisinden birşeyler dinlemeyi ve öğrenmeyi bir kenara bırakın, sesine bağımlı kalıyorsunuz. Hatta çalıştığım yerde yemek molalarına çıktığım zaman daha önceden izlemiş olduğum bir videosu bile olsa açar ve dinlerim. Sırf emekleri boşa gitmesin ve kendisine birazcık destek olabileyim diye çıkan reklamları bile sonuna kadar izlerim. Youtube sitesinde açmış olduğu kanalın hedefini 1000 abone olarak belirlemiş olsa da çok kısa sürede bir milyon abone sayısını geçmiş olan bir abimiz.
İzlenme Sayısını Arttırma
Ekipmanları topladınız, nasıl video çekeceğinize de karar verdiniz ve videolarınızı çekip Youtube’ye yüklemeye başladınız ama videolarınızı sizden başka izleyen yok. Nasıl olacak bu iş?
Çoğu kişi cuma günü akşam 6’dan sonra atılan videoların yüksek izlenme sayısına ulaştığına hatta trendlere girdiğine inanır. Bu yanlış bir bilgi değildir ama oldukça doğru bir bilgi de değildir. Bunun için birçok kanalı inceledim ve incelediğim kanallarda en çok izlenen videoların yayınlanma tarihlerine tek tek baktım. Perşembe, cumartesi ve az da olsa salı günü atılan videolar en çok izlenme sayısına ulaşan videoların yayınlandığı günler. Milyon izlenme sayısına ulaşan videoların büyük çoğunluğu ise cuma günü değil perşembe günü yayınlanmış olan videolardır.
Bir tane videonuz milyona ulaştığı zaman artık sırtınız yere gelmez, atmış olduğunuz videolar da beraberinde yükselme başlar. Çünkü en çok izlenenlerin yanında yani sağ tarafta sizin diğer içerikleriniz de beraberinde sıralanır ve ziyaretçiler ilgisini çeken resme yada başlığa tıklayıp sonrakini de izlemeye devam eder.
Birazdan ziyade çok fazla sabırlı olmanız sizin için en önemli etken. Kanalınızın bilinen bir kanal olması yada çok fazla izlenme sayısına ulaşmanız aylar sürebilir. Belki 6 ay belki 1 yıl, bunun için kimse kesin bir şey söyleyemez.
Herkesin inandığı şeylerden bir tanesi de abone sayısı ne kadar fazla ise izlenme sayısı da o kadar fazla olur düşüncesidir. Şunu söylemem gerekirse aboneye ihtiyacınız olsa da abone sayısının fazlalığı izlenme sayısını çok fazla arttırmaz. Redbull kanalının 7 milyona yakın abonesi var ve Marvel kanalının da 6 milyon abonesi var ama attıkları videoları bırakın birkaç milyonu, 100 binlere bile ulaşmaz. Yani milyar aboneniz var ise milyar izlenme sayısına ulaşmazsınız. Bugün bir video yayınlarsınız ve 10 kişi izler bunu. Ertesi gün yeni bir video atarsanız eğer önceki yayınınızı izleyen 10 kişiye Youtube bu içeriğinizi anasayfada zaten gösteriyor. O 10 kişi tekrar izlerse ve beraberinde bir 10 kişi daha izlerse eder 20 kişi. Sonraki gün attığınız yeni videoyu sizi daha önce izleyen bu 20 kişi de tekrardan görür ve bu sayı katlanarak devam eder. Bu kişiler aboneniz olsa da olmasa da Youtube sizin içeriklerinizi izleyen kişilere daima yeni yayınladığınız içerikleri göstermeye devam eder. Bu sistemde başarılı bir şekilde eksilmeden izlenme sayısını arttırabilmeniz için düzenli olarak içerik paylaşmanız gerekiyor.
Eğer haftada bir video oluşturan biri iseniz yayın tarihini de özellikle cuma akşamı yapmanıza gerek yok. Hangi gün yayınlamış olursanız olun Youtube sistemi, izleneceğine kanaat getirdiği içeriğinizin bildirimini cuma akşamı saat 17-18 arası abonelerinize iletmeyi de ihmal etmiyor. Özellikle yayın saatini o gün yapmanıza gerek yok. Haftada bir içerik yayınlıyorsanız eğer perşembe gününü seçin. Cuma saat 18’de yayınlanan videonun yükselişe geçeceği doğru değil yanlış da değildir dememin sebebi buydu.
Yayınladığınız içeriklerin yükselmesi biraz sosyal medyada paylaşılmasına biraz da popüler kanalların sizin içerikleriniz ile alakalı video çekmesine de bağlı. Bir defasında paylaştığım bir video aylar sonra birden izlenmeye başlamıştı. Bunun sebebi ise az çok bilinen bir kanalın benim videom ile alakalı bir video yayınlamış olmasıydı. Kanalın aboneleri o videoyu izlerken sağ tarafta da benim videomu görürlerdi ve izlerlerdi. Onun sayesinde birazcık yayınladığım içerikler yükselişe geçmişti.
Hit arttıracak bir diğer yöntem ise köpek balıklarıyla beraber yüzüp arta kalan parçaları yiyen balıklar misalı bir yöntem. En çok izlenen kanalları takip edip onların yayınladıkları videoların konuları ile alakalı videolar oluşturmak. Bunu yaptığınız taktirde en çok izlenen videoların sağ tarafında sizin de videolarınızın izlenme şansı var.
Bir de Clickbait yöntemi var tabi. Clickbait nedir ne işe yarar diye soracak olursanız eğer bol izlenme ve bol küfür yemeye yarayan bir yöntemdir. Tavsiye etmesem de bunu yapan binlerce kanal mevcut. Başlığa bakıyorsunuz ilgi çekici, aşırı merak uyandıran birşey. Resme bakıyorsunuz resmen beni tıkla diye hitap ediyor. İşte clickbait budur. Çoğu kişinin eklediği resimler ve attığı başlıklar video ile alakasız olsa da videoların izlenme sayısı oldukça fazladır. Sebebi ilgi çeken başlık ve resimden ziyade çok fazla yorum almalarıdır. Küfür etseler dahi Youtube insanların bunu izlemek istemediğini anlamaz çünkü çok fazla yorum almıştır ve Youtube bunu iyi bir şey zanneder. Beğenme ve beğenmeme sayısı da bunlarda pek bi işe yaramaz. Video alır başını gider 10 milyonlara, 20 milyonlara.
Ve Çöküş
Neyin çöküşünden bahsediyorsun arkadaş? İzlenme sayım aldı başını gidiyor beni kim durdurabilir yada bunları kim durdurabilir diye düşünüyor olabilirsiniz. Youtube olmadan önce Google vardı, kişisel bloglar vardı, kişisel siteler vardı ve çok iyi ziyaretçi çeker çok iyi para getirisi de olurdu. Bir anda her yerde nasıl site açılır, hangi siteler tutulur, ne sitesi açmalıyım konuları aldı başını gitti ve her önüne gelen websitesi açıp oturduğu yerden para kazanmak istedi. Başlarda iyiydi hatta çok iyiydi ama sitelerin sayısı arttıkça benzer konuların da sayısı artmaya başladı. Haliyle Google de defalarca algoritma güncellemesi yaparak kaliteli ve kalitesiz siteleri elemeye başladı. Bazı güncellemelerde herkes hak ettiğini alırken bazı güncellemelerde site sahiplerini adeta yerden yere vurur gibi ziyaretçisini kesmekle kalmayıp arama sonuçlarında bile göstermemeye başladı. Halen bile yeni güncellemeler üzerinde çalışıyor ve ziyaretçileri için en iyisini yada kendisi için en iyisini yapmaya çalışıyor. Sonuç olarak yüzbinlerce kişi tarafından ziyaret edilen konular artık tıklanmamaya başlıyor.
Youtube ile alakası nedir diye de soracaksınız elbette yada sormadan ne demeye çalıştığımı da anlamışsınızdır çoğunuz. Şuan öyle bir dönemdeyiz ki her yerde nasıl kanal açarım, nasıl ünlü olurum sorusu ve sohbeti geçiyor. Eline telefonunu, kamerasını yada mikrofonunu alan herkes bir şeyler üretip Youtube üzerinden video yayınlamaya çalışıyor. Hatta İşkur dahi bu konuda mesleki eğitimler vermeye başladı bile.
Düşünsenize herkes youtuber olmuş ve normal iş yapan hiç kimse yok. O zaman videoları kim izleyecek ? Bu biraz abartılı oldu ama durum buna biraz yakın.
Duruma bir de şöyle bakalım. Günde Türkiye’de Youtube’ye günlük giren kişi sayısı bin diyelim ve bu bin kişinin ortalama izlediği videoların süresi 10 dakika diyelim buda eder 10 bin dakika yada 10 bin tıklama. Bu tıklamaların sayısının artması için ya nüfusun artması gerek yada videoların diğer ülkelerde gösterime girmesi gerek. Biz sabit bir nüfus ve sabit bir izlenme sayısı ile hesabımızı yapalım. Türkiye’de tek bir kanal olduğunu düşünelim ve bu kanalın ismi Mahmut olsun. Youtube’ye giren herkes bu kanalı izlemek zorunda olacak kanal iyi de olsa kötü de olsa başka seçenek olmaz. Mahmut’ların sayısı arttığı zaman 10 bin dakika artmayacak elbette. Sonuçta insanların boş zamanları, Youtube’ye ayırdıkları vakitleri sınırlıdır ve bu 10 bin izlenme sayısı mecburen Mahmut’lar arasında bölünecek. Sonra başka Mahmut’lar çıkacak ve rekabet biraz daha artacak. Gün gelecek en iyisidir dediğimiz kişilerden kat kat daha iyileri çıkacak ve o en iyi, fenomen olarak bildiğimiz kişiler bile tarih olacak hatta hatırlanmayacaklar bile. Bu yüzden kanalların kendilerini geliştirmeleri ve kendilerinden sonra gelenlere yerlerini kaptırmamaları oldukça önemli.
Bakınız bir zamanlar Türkiye’nin en iyi oyun kanalı olan Burak Oyunda kanalı. Neredeyse 3 milyon aboneye ulaşmak üzere fakat yayınladığı videoların izlenme sayısı gün geçtikçe düşmeye başlıyor. Bir zamanlar tekti ve rakibi yoktu ama şuanda rakipleri olması gerekenden bile fazla. Bir zamanlar attığı videolar çok kolay milyon izlenmeye ulaşırdı artık 100 bin yada 200 bin izlenme sayısına ulaşması oldukça zor görünüyor.
Fark ettiyseniz son dönemlerde televizyon kanalları dahi dizileri ve programları bu platform üzerinde yayınlamaya başladılar. Yayın yaptıkları kitle ne kadar farklı olsa da insanların bilgisayar başında tüketeceği vakit sınırlı olduğundan başka kanalların tıklanmasını düşürecek bir başlangıç.
Kanalların sayısı arttığında tek kaybedilen izlenme süresi mi olacak sorusuna gelelim şimdi. Bir zamanlar Google amcanın yaptığı algoritma güncellemelerinin aynısını Youtube de yapmaya başlayacak. Her kanal birbirinin kopyası olunca sağ tarafta gösterilen içeriklerin en iyisinin hangisi olduğuna karar vermesi gerek Youtube’nin. Bunun için çeşitli engellemelere başvuracak elbette. Bu yazıyı yazmaya başlamadan aylar öncesinden böyle bir paylaşım yapmaya niyetim olduğunu söylemiştim ve geçenlerde o can alıcı güncellemelerden bir tanesi geldi ve 1000 aboneye ulaşmayan kişiler para kazanmak için başvuramıyor artık. Eskiden 10 bin izlenme sayısı para kazanma başvurusunda bulunmak için yeterliydi artık değil maalesef. Bir gün gelecek 10 bin abone sayısı istenecek ve sonra 20 bin abone sayısı istenecek. Bu da yeni başlayanlar için haliyle sabrı zorlayan can sıkan bir güncelleme olacak ki artık her önüne gelen de kanal açmayacak yada açsa bile sonunu getiremeyecek. Tek bir videonuz bir milyon izlenirse eğer rahatlıkla o video sayesinde bin abone alabileceksiniz. Ama asıl mesele nasıl bir milyon izlenirim sorusu? Clickbait mi, sosyal medya mı yada sabırlar, azimle sürekli güncel içerikler paylaşarak mı?